bugün

entry'ler (48)

cahillikler kitabı

birkaç sayfasına göz gezdiren anneme "bunların hepsini kafalarından sallamışlar, inanmıyorsan git anabritannica'ya bak." tespitini yaptıran kitaptır.

kinder süt dilimi

bünyesinde barındırdığı potakal aroması diğer kinder ürünlerinde bulduğumuz tadı bir anda silip atmaktadır. bir kez denedim daha da yemem.

terminal otobüsü

ataevler-terminal arasında yolcuları ani duruş ve kalkışları ile döven 95 numaralı güzide otobüs de bursadaki terminal otobüslerinin bir alt dalıdır. normal zamanlarda yarım saatte bir geçen bu otobüsü, belediye sabah 7.30- 8.30 arasında 10 dakikada bir kaldırma nezaketini göstermiş olsa da; ek seferlere genellikle tutunduğunuz demirlerin elinizi iğrenç kokuttuğu eski kırmızı otobüslerden koymaktadır ve bu level'de otobüs şoförünün ani fren ve kalkışlar dışında virajlarda da yolcuları birbirine kırdırma opsiyonunu açmıştır. terminal otobüsü şoförleri need for speed oynar gibi sürseler de her zaman sizin işe, okula, otobüse geç kalmanıza sebep olabilmektedirler.

namusumsun öpücüğü

Namusumsun fotoğrafı iki kişiden ve namusumsun öpücüğünden oluşur. Klasik anlamda namusumsun öpücüğü; erkeg bireyin, dişi bireyin alnına nazik bir öpücük kondurmasıyla elde edilir. Erkeg birey dişinin alnına öpücük kondururken, dişinin de gözlerini yumması makbuldür. Modern namusumsun öpücüğü ise yine aynı tarzda bir öpücüğün diş birey tarafından erkeğin alnına kondurulmasını da kapsamaktadır. Post modern namusumsun öpücüğü ise sınır tanımaz. Post modern namusumsun akımına, dişinin yine bir başka dişinin, Fatih Ürek'in Dj Bülent'in, bir emminin bir bibinin, buzdolabında 3 hafta beklemiş salatalık Karl'ın üryan Jessica'nın alnını öptüğü fotoğraflar da dahildir. Karl ve Jessica için: http://3.bp.blogspot.com/...qJYtbLc/s1600-h/laske.jpg

Namusumsun fotoğraflarının günümüzdeki en yaygın kullanım alanı ise facebooktaki profil fotoğraflarıdır. Vıcık vıcık aşk yaşayan ve bunun her anını facebookta sergilemeyi tercih eden çiftlerden,"yalnızca tek profil fotoğrafımız olsun o da ikimizin sarıldığı bir fotoğraf olsun" yaklaşımını benimsemiş çiftlere kadar uzanan geniş bir kullanım alanına sahiptir. Namusumsun fotoğrafı genellikle ilişki içerisinde olan çiftimizin açtıkları ortak facebook hesabındaki profil fotoğrafında kullanılır. En efektif kullanım alanı ise dişi bireyin facebook hesabıdır. Nitekim, dişi bireyin "namusumsun" fotoğrafını profil fotoğrafı olarak kullanmasıyla, erkek birey dişimizin facebook listesindeki kişilere, "O benim namusum!!! Ona göre haa!" şeklinde gözdağı verme olanağına sahip olmaktadır.

han asu na mua ko yi

+ yotte kenka to wa, igai to yasuppoi otoko da ne...
- HANASU MA MO NAKU, ippouteki karamarimashita nee... hito ni sukareru no wa nigate desu ga..

sevgilinin söylediği unutulmayan sözler

+ ben çok değiştim.
- nasıl değiştin?
+ nasıl değiştiğimi, bana ne olduğunu bilmiyorum. ama çok değiştim ben. bundan eminim.
- fakat?

konya ağzı

bi kerem kör ahmet deel gör aamat olacağdı ortaam. essahını bulun onu yazın. böyle hataları çoh görmüssüm, gabul itmem!

konya ağzı

len hebinizin ... gorum itneler. gonya ağzı dimen, dalga geçmen, mikivırırım amma...

devlet bahçeli nin 2009 teoremi

videoda devlet bahçeli'nin arkasında duran adamın (koruması olabilir) sıkıntısını görmek için bir kez daha izlenmelidir.

derse girip herkes için not tutan altın kalpli kız

iyi kızdır, hoş kızdır. ama biraz maldır. "malsın bence sen, kabul et bunu."

seni seviyorum a verilebilecek cevaplar

+seni seviyorum
-neden ben? neden???

götünü yüzünde taşıyan adam

http://jokerler.blogspot....yuzunde-tasiyan-adam.html

abesle iştigal

http://jokerler.blogspot.com/ adresinden frikik vermekteyim. gösterip elletmemekteyim.

pezzo soprano

güzel bursamızı geçen hafta terk eyleyip memleketine dönmüştür. mükemmel bir dost, yoldaş ve gılbıyık olması nedeniyle ardında bıraktığı boşluk büyüktür. bu boşluğu msn penceresinden kapatmaya çalışsak da maksimum faydaya ulaşamamaktayız.

şu an çizerlik faaliyetlerini evlerinin bodrumunda rutubet içerisinde gerçekleştirmektedir. rutubet nedeniyle, hangi teknikte çizim yaparsa yapsın suluboya etkisi yaratacağından eminim. ayrıca bu zor şartlar altında çizim yapıyor olması, onun ilerde ünlü bir karikatürcü olacağına, tüm karikatür yarışmalarında hep birinci, hatta en birinci olacağına yönelik inancımı artırmıştır. ileride ödülleri götür götür yaparken "ben ne zorluklar içinde yükseldim de buralara geldim. hep sustum, hep çizdim ben. o yüzdendir bohem bir felsefeciye benzemem" demesi muhtemeldir.

terminale seni yolculamaya geleydim, bütün yaz züppelik edip yemediğim karpuzlardan bir dilim getireydim, arkandan sanatsal teknikten alınmış çini mürekkebimi dökeydim, hatta açaydım kollarımı dur gitme diyeydim... yine de gider miydin? bence giderdin.

geç bulup erken kaybettiğimsin. sonra konuşalım, burda konuşalım.

yılın ilk ramazan davulu sesi

beklenmedik bir anda gürler ve korkutur. ardından top atıldığını da duyarsanız korkunuz iyice artar. bana öyle oldu. hala tırsıyorum. dünyanın sonu gelmiş olabilir.

jokerler blog

http://jokerler.blogspot.com/ adresinden hizmet veren, kendilerine jokerler diyen iki hatunun hazırladığı ve yayın hayatını geyik çevirmeye adamış eğlenceli, ama gururlu, ama mağrur blog.

assos cafe

60lı yıların tutunamamış ABDli saykodelik rock gruplarından birinin klavyecisi gibiydi. Sanki bir anda 21. yüzyıla ışınlanmıştı ve adapte olamıyordu. Adımları aksak, yürüyüşünde hep bir tedirginlik vardı. Bezgin görünürdü ama gerektiğinde kullandığı bir deli gücüne sahip olduğundan eminim. Omuzlarını öyle bir düşürüp yürürdü ki elleri yere değecekmiş gibi gelirdi. Üzerindeki yakası paçası sarkmış sweati uyurken de o sweati üzerinden çıkarmadığını belli ederdi- eğer uyuyorsa. Ne hep giydiği sweatin ne de saçının, gözünün, teninin rengini bilirdim. Çünkü o anlam veremediğim bir biçimde sadece girydi. Yağdan ağırlaşmış saçlarını yandan ayırırdı. Saçlarının bir kısmı emo gibi suratının yarısını saklar, diğer kısmını ise kulağının arkasında tutmak için büyük bir özen gösterirdi. Saçını kulağının arkasına alma işlemini ise hep kapıdan içeri girerken gerçekleştirirdi. Aslında tüm hareketleri bir rutin içerisindeydi. Kapıdan girişi, çıkışı, hep aynı noktada durup kafasını kaldırması ve beni korkutan bir biçimde katatonik gibi bana doğru bakması. Ve her beş dakikada bir bu saykodelik yolculuğa çıkması. Çok mistik bir adamdı. O kadar mistikti ki yalnızca bana göründüğünü düşündüğüm anlar olmuştu. Özellikle hep aynı rutin içerisinde gerçekleşen bu saykodelik yolculukları esnasında.

Bu gizemli adam Uludağ Üniversitesi veterinerlik ve iktisadi idari bilimler fakültesi arasındaki Assos Cafenin bir çalışanı. Tek kaygısı oradaki masaları temiz tutmak gibi görünse de aslında çok derin kaygıları var. Dünyanın en gizemli adamı o. Yolunuz düşerse gidin, görün. Tabii yalnızca bana görünmüyorsa.

meraklısına mistik adama ait bir illüstrasyon: http://1.bp.blogspot.com/...M/s1600-h/mistik+adam.jpg

komşularına yemek dağıtan öğrenci evi

cemaat evidir genellikle. ramazanda iftar yemeği verip şatafatlı sofralar kurmuşlukları da vardır. (bkz: nereden geliyor bu değirmenin suyu)

öğretmenden işitilen komik azarlar

ders: kimya
okul:ttal
hoca:ahmet kumbasar
azarlananlar: derste çubuk kraker yiyen ve krakeri arka sıradakilerle uzatan öğrenciler
azar: biri çıkarıyor, öteki arkaya uzatıyor, diğeri ağzına alıyor. ne yapıyorsunuz orda anlamıyorum ki...

sevgilinin söylediği unutulmayan sözler

ilişkinin biteceğinin anlaşıldığı dönemlerde, kavgadan kaçınmak için telefonda sarf edilen "sonra konuşalım" sözü.